Zarflar (Belirteçler)
Eylemleri, eylemsileri ve zarf türünde olan başka sözcükleri anlam
yönünden pekiştiren ya da kısıtlayarak sınırlayan sözcük çeşididir.
Örnek :
Adam akıllı davranıyor.
Zarf Eylem
Adam, akıllı davranarak işini yürütüyor.
Zarf Eylem
Adam, çok akıllı birine benziyor.
Zarf Sıfat Zamir (ad)
Adam, bu işte çok akıllı davrandı.
Zarf Zarf Eylem
Anlam ve Görevlerine Göre Zarflar :
Zaman Zarfları : Eylemleri ve eylemsileri zaman yönünden gösteren,
bunları zaman olarak sınırlayan bir zarf çeşididir. Zaman zarflarını
bulabilmek için eylem ve eylemsi tabanlarına “Ne zaman?” sorusu
yöneltilir. Örnek :
Demin buradaydı, şimdi yok oldu.
Geç fark ettim, taşın sert olduğunu.
Yıllar önce değil ağaç, bir yeşil ota bile rastlayamazdık.
Kışın giyeceğim diyerek ucuzluktan bir sürü kazak aldı.
Yirmi yaşında evlenip çoluğa çocuğa karışmış.
Zaman Zarfının Özellikleri :
ü Zaman bildiren sözcükler, eyleme, ya da eylemsiye yöneltilen “Ne
zaman?” sorusuna yanıt verirlerse, zaman zarfı; zaman kavramını
karşılarsa, tür yönünden ad olurlar. Örnek : Erkenden yat, sabah yola
çıkacaksın.
Zaman Zarfı
Sabah yeni umutların doğuşudur.
Ad
ü Ad ve sıfat tamlamaları cümle içinde zaman zarfı olarak kullanılabilir. Örnek :
Ertesi gün başladı, gün doğmadan yolculuk.
Sıfat tamlaması
Gece yarısı bir patlama oldu.
Ad tamlaması
Durum Zarfları : Eylemlerin ya da eylemsilerin nasıl olduğunu, ne
durumda bulunduğunu gösteren bir zarf çeşididir. Durum zarflarını
bulabilmek için eylem ve eylemsilere “Nasıl?” sorusu yöneltilir. Örnek
: Adam aniden karşıma çıktı.
Sahnedeki sanatçıyı hayranlıkla izliyor.
Beni iyi dinle, sonra pişman olursun.
Çocuklar odalarında sessiz sessiz oynuyor.
Kapıyı çalıp yavaşça girdi.
Durum Zarfının Özellikleri :
ü Bir sözcük, bir adı veya zamiri nitelerse, sıfat; bir eylemi ya da eylemsiyi nitelerse, durum zarfı olur. Örnek :
O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler ve çekip gittiler.
Sıfat Ad Sıfat Ad
İyi düşünüp güzel konuştu.
Zarf Eylemsi Zarf Eylemsi
ü İkileme biçiminde kurulan, pekiştirilmiş olan ve edatla öbekleşen
kimi sözcükler eylem ve eylemsiyi etkileyerek zarf görevinde
kullanılabilir. Örnek :
Güneş pırıl pırıl parlıyordu. İkileme
zarf
Deniz masmavi görünüyordu Pekiştirme
zarf
Çamaşırları sakız gibi yıkamış. Edat öbeği
Zarf
Yer-yön Zarfları : Eylemlerin ve eylemsilerin gerçekleştiği yeri ve
yöneldiği yönü gösteren bir zarf çeşididir. Yer-yön zarflarını
bulabilmek için eylem ve eylemsilere “Ne yöne, Ne tarafa?” soruları
yöneltilir. Örnek :
Az önce dışarı çıktı.
Adam bir adım geri çekildi.
İleri atılıp sellercesine, göğsünden vurulup tam ercesine.
Bırak bekle, asansör yukarı çıkıyor.
Yer-yön Zarfının Özellikleri :
ü Yer-yön bildiren sözcüklerin yer-yön zarfı olabilmesi için mutlaka
bir eylemi ya da eylemsiyi göstermesi gerekir. Aksi halde bunlar başka
bir sözcük oluşturur.
§ Bir adın önüne gelerek adı etkilerse sıfat olur. Örnek :
Yukarı mahalle, aşağı kat, ileri adım
Sıfat Ad Sıfat Ad Sıfat Ad
§ Ad durum ekleriyle çekimlenirse ad olur. Örnek :
İçeriye bir yabancı girdi.
Ad
Biraz geriye git.
Ad
Dışarıda kar, içeride sımsıcak bir hava vardı.
Ad Ad
§ Bir yer ve yön adı olarak kullanılırsa, tür yönünden yine ad olur. Örnek :
Dışarısı çok kalabalıktı.
Ad
Aşağısı oldukça sessiz ve sakindi.
Ad
ü Görüldüğü gibi yer ve yön gösteren “içeri, dışarı, aşağı, yukarı,
öte, beri, ileri, geri” gibi sözcüklerin yer-yön zarfı olabilmesi için
mutlaka ad durum eklerinden birini almamış ve çoğalmamış olarak
eylemlerin önünde kullanılmaları gerekir.
Azlık-Çokluk Zarfları : Bir eylemin, eylemsinin, sıfatın veya başka bir
zarfın sayısını ve ölçüsünü gösteren, bunları karşılaştırarak
dereceleyen bir zarf çeşididir.
Dilimizde sayı, ölçü ve miktar gösteren, karşılaştırma ve
derecelendirme yapılabilen başlıca sözcükler şunlardır: daha, pek, çok,
en, fazla, oldukça, epey, epeyce, az, biraz, gayet, fevkalade, denli…
Örnek : Çok yedim, daha fazla yiyemem.
Zarf Eylem Zarf Zarf Eylem
Olanlara fevkalade sevindim.
Zarf Eylem
Çok çalışıp az dinlenirdi.
Zarf Eylemsi Zarf Eylem
Bir dahaki sınava daha iyi hazırlan.
Zarf Zarf Eylem
Ondan daha iyi bir insana rastlamadım.
Zarf Sıfat Grubu Ad
Ali en iyi, en akıllı öğrenciymiş.
Zarf Sıfat Zarf Sıfat
Son günlerde gayet sakin bir çocuk olmuştu.
Zarf Sıfat Grubu Ad
Adlar ikileme oluşturarak azlık-çokluk zarfı yaratabilir.
Örnek : Yemeklerden tabak tabak yediler.
Zarf
Donmuş patatesler çuval çuval çöpe atıldı.
Zarf
Soru Zarfları : Soru sözcükleri bir eyleme yönelerek onun nasıl
yapıldığını, ne durumda olduğunu, yapılış şeklini ve zamanını
buldurmaya yönelik olarak kullanılırsa soru zarfı olur. Örnek :
Parandan ne kadar harcadın?
Soru Zarfı
Neden her şeyden beni sorumlu tutuyor?
Soru Zarfı
Ne diye ağlayıp duruyorsun?
Soru zarfı
Oradan ne zaman gelecekmiş?
Soru zarfı
Yapılarına Göre Zarflar :
ü Basit Zarflar : Yapım eki almamış ya da bileşik bir sözcük durumunda
olmayan, kök halinde olan zarflardır. Örnek : çok, pek, dün, yukarı,
tek, demin…
ü Türemiş Zarflar : Yapım eki alarak gövde durumuna geçen zarflardır. Örnek :
Er-ken, ön-ce, son-ra, sabah-leyin, kış-ın, saatler-ce…
ü Bileşik Zarflar : İki sözcüğün biçimsel olarak birleşmesinden oluşan zarflardır. Örnek :
Bir-az, bu-gün, ilk-önce…
ü Öbekleşmiş Zarflar : İki ya da daha çok sözcüğün biçimce ayrı
yazılmasına karşın anlamca kaynaşmasından oluşan zarlardır. Örnek :
hemen hemen, er geç, bazı bazı, zaman zaman…
Zarflarla İlgili Genel Uyarılar :
ü Dilimizde kesinlik anlamı taşıyan “şüphesiz, elbette, mutlaka, asla,
kuşkusuz” gibi sözcükler, bu anlamlarla eylemi pekiştirdiğinde kesinlik
zarfı oluşturur. Örnek :
Doğacaktır, elbet sana vadettiği günler Hakk’ın.
Benimle bir daha asla böyle konuşma!
Şüphesiz tüm söylenenleri anlıyor.
ü Eylem ve eylemsilere tekrar anlamı veren, onların yinelendiğini
gösteren “tekrar, bir daha, gene, sık sık, çoğu kez, arada bir, bazen,
yine” gibi sözcükler yineleme zarfı yaratır. Örnek : Bu konuyu tekrar
ele almalıyız.
Kar yine savrula savrula yağıyordu.
Çocuk ikide bir babasından para istiyor.
ü Eyleme olasılık anlamı katan “belli, herhalde..” sözcükleri olasılık
zarfı olarak adlandırılır. Örnek : Belki yarın, belki de yarından sonra
gelir.
Herhalde toplantıda konuşulanları hiç dinlemedin.
ü Eylemi zaman ve nicelik yönünden sınırlayan “artık, ancak, yalnız”
sözcükleri sınırlama zarfı adını alır. Örnek : Artık bu sıkıntıya
dayanamıyorum.
Bu işi ancak üç gün sonra bitirebilirim.
Beni yalnız sen anlarsın.
ü Genellikle bir soruya karşılık olarak kullanılan “evet, hayır”
sözcükleri onaylama zarfı adını alır. Örnek : - Kitap okur musun?
- Evet.
- Sen de gittin mi?
- Hayır.